TÜRKİYE’NİN NELSON MANDELA’SI MI.!?
BÜYÜK YANILGI KAPIDA MI!?
Öcalan’ın Meclis’e çıkması ya da barış sürecinde daha aktif bir rol alması, Türkiye’yi büyük bir toplumsal kırılmanın eşiğine getirebilir. Böyle bir adım, terör liderini meşrulaştırma ve “barış figürü” olarak lanse etme çabası olarak algılanabilir. Bu durum, özellikle şehit aileleri ve geniş toplum kesimlerinde büyük bir öfke ve hayal kırıklığı yaratacaktır. Öcalan’ı Nelson Mandela gibi göstermek, sadece tarihi bir hata değil, halkın adalet ve güven duygusuna vurulan büyük bir darbe olur.
NELSON MANDELA MODELİ’Mİ..!?
Nelson Mandela, eşitlik ve adalet mücadelesiyle dünya çapında saygı gören bir barış lideriydi. Ancak Öcalan’ın liderlik ettiği süreç, binlerce masum insanın ölümüne neden olmuş bir terör örgütüyle anılmaktadır. Mandela’nın mücadelesi, insan hakları ve özgürlük temeline dayanırken, Öcalan’ın geçmişi terör ve şiddetle örülüdür. İki figürü aynı kefeye koymak, Türkiye’nin tarihine ve toplumuna yapılacak en büyük yanlışlardan biri olacaktır.
TEHLİKELER KAPIDA
TERÖRÜN MEŞRULAŞMASI
Öcalan’ın Meclis gibi sembolik bir platformda yer alması, yalnızca kendi kimliğini değil, liderlik ettiği terör örgütünü de meşrulaştırabilir. Bu durum, şehitlerin hatırasını ve mücadelesini yok saymak anlamına gelir.
ŞEHİT AİLELERİNİN ÖFKESİ..!
Evlatlarını, eşlerini ve kardeşlerini vatan uğruna şehit vermiş aileler için böyle bir adım, “ihanet” olarak algılanacaktır. Zaten adalete güvenin zayıf olduğu bir dönemde bu adım, ailelerin gözünde adaletin tamamen çökmesi demektir.
TOPLUMSAL BÖLÜNME
Bu hamle, halkı ikiye bölebilir. Barış umuduyla adımı destekleyenler ile bunu vatan hainliği olarak görenler arasında derin bir kutuplaşma yaratabilir.
DEVLETE GÜVENSİZLİK
Terörle mücadelede kararlılığı sorgulayan vatandaşlar, bu gelişmeyle devlete olan güvenlerini tamamen kaybedebilir.
RİSK Mİ… FELAKET Mİ.⁉
Türkiye’nin barış adına risk alması gerekebilir, ancak bu riskin teröristleri kahramanlaştırmaya dönüşmesine izin verilmemelidir. Öcalan’ın Meclis’e çıkarılması, sadece geçmişin yaralarını deşmekle kalmaz, toplumun adalet ve güven duygusunu da derinden sarsar. Bu adım, terörün bitmesi yerine, terör liderinin meşru bir figüre dönüşmesiyle sonuçlanabilir.
“Şehitlerin kanıyla kurulan bir ülkenin, katillerine kürsü sunması; vatanı çiğnemek, ihaneti yüceltmektir.”
Türkiye, barış arayışında asla şehitlerin kanını ve toplumun vicdanını hiçe saymamalıdır.
Şehitlerin hatırası, teröristleri meşrulaştırma hamleleriyle gölgelenemez.
Bu ülke, teröristlere ödün verilecek kadar zayıf değildir.
Doğukan Aşkın