TANDOĞAN MEYDANI’NDA YÜKSELEN ÇIĞLIK VE GÜNDEM DEĞİŞTİRME HAMLESİ
Cumartesi günü Tandoğan Meydanı, Türkiye’nin dört bir yanından gelen binlerce vatandaşın sesiyle inledi.
Sivil toplum kuruluşları öncülüğünde düzenlenen mitingde, “hükümet istifa” ve “erken seçim” sloganları yükseldi. Halk, ekonomik kriz, işsizlik, adaletsizlik ve yönetim politikalarına duyduğu tepkileri güçlü bir şekilde dile getirdi. Ancak bu tarihi günde dikkat çeken bir başka olay yaşandı: hükümetin Narin cinayeti davası kararını açıklaması.
Aylarca süren Narin cinayeti davası, kamuoyunun dikkatle takip ettiği bir konuydu. Ancak kararın açıklanma zamanı, birçok kişiye göre tesadüf değildi. Davanın sonucu, miting gününde değil, ertesi gün açıklanarak dikkatlerin Tandoğan Meydanı’ndaki çığlıklardan uzaklaştırılması hedeflendi. Halk arasında bu hamlenin, meydandaki istifa taleplerini gölgelemek için yapıldığına dair güçlü bir kanaat oluştu.
HALKIN TEPKİSİ VE MANİPÜLASYON ÇABASI
Tandoğan Meydanı’nda bir araya gelen binlerce insanın sloganları, hükümetin gündemi değiştirme çabalarıyla bastırılmaya çalışıldı. Ancak bu hamle, vatandaşların gözünden kaçmadı. Halk, Narin davası kararının tam da bu kritik anda açıklanmasını bir manipülasyon olarak değerlendirdi. Hükümetin, kamuoyunun dikkatini başka bir yöne çekme çabası, halkın adalet ve değişim taleplerine karşı ne kadar duyarsız olduğunu gösteriyor.
ADALET HALKIN SESİNİ SUSTURAMAZ
Hükümetin Narin davası kararını kullanarak halkın meydandaki tepkilerini gölgede bırakmaya çalışması, toplumun adalet beklentisini daha da artırdı. Tandoğan Meydanı’nda atılan sloganlar ve yükselen talepler, manipülatif hamlelerle unutturulamaz. Çünkü halk, adaletin ve değişimin yalnızca güçlü bir iradeyle sağlanacağını biliyor.
Meydanlarda yükselen halkın sesi ne kadar bastırılmaya çalışılırsa çalışılsın, bu talepler gün yüzüne çıkmaya devam edecek. Adaletin, siyasete malzeme yapılması değil, halkın gerçek ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde sağlanması gerekir. Gündemi değiştirmek için yapılan hamleler, halkın hafızasında sadece bir direnişin başlangıcı olarak yer alacaktır.
Doğukan Aşkın