Tarih, defalarca gösterdi: KORKU ÜZERİNE KURULAN HİÇBİR İKTİDAR EBEDİ OLMADI. Irak’ta gördük, Suriye’de gördük, Libya’da da gördük. HALKI SUSTURARAK, YASALARI KENDİ ÇIKARLARINA GÖRE ŞEKİLLENDİRENLER, SONUNDA KENDİ KORKULARINA YENİLDİLER. Zaman, adaletin terazisini her defasında yerli yerine koydu.
Korku bir süreliğine sessizliği getirir, ama bu sessizlik aldatıcıdır. BASTIRILAN HER SES, GÜN GELİR YANKIYA DÖNÜŞÜR VE EN GÜÇLÜ DUVARLARI YIKAR. Irak’ın saraylarında hükmedenlerin sonu meydanlarda yazıldı. Suriye’de halkı görmezden gelenler, sonunda kendi seslerini kaybettiler. Libya’da zulümle ayakta kalacağını sananlar, kurdukları düzenin enkazı altında kaldı.
ZEKİ LİDERLER BU ÖRNEKLERDEN DERS ALIR. Çünkü yasayı kendi menfaatine göre eğip bükmek, HALKIN GÜVENİNİ DEĞİL, ÖFKESİNİ BİRİKTİRİR. Korkutarak hüküm sürmek kısa vadeli bir zafer gibi görünse de, bu yolun sonu her zaman aynı olmuştur: ÇÖKÜŞ.
TARİHİN BU İBRET DOLU SAYFALARINI OKUMAMAK, AYNI HATALARA YÜRÜMEK DEMEKTİR. Oysa gerçek liderlik, halkın sesini kısmak değil, o sesi duymaktır. KORKU SALMAK DEĞİL, GÜVEN VERMEKTİR. Adalet terazisi ancak doğru tartarsa güçlüdür; AKSİ HALDE SAHİPLERİNİ DE YIKAR.
IRAK, SURİYE, LİBYA… Bu ülkelerde yaşananlar hâlâ hafızalarda. Bugün aynı yolu seçenler şunu bilmelidir: KORKUNUN SALTANATI KISA SÜRER. Zulmün hükmü, ADALETİN GÜNEŞİ DOĞDUĞUNDA SONA ERER. Çünkü TARİH, HER ZAMAN HAKİKATİN TARAFINDA DURUR VE YANLIŞ YAPANLARIN SONUNU YAZMAKTAN ASLA YORULMAZ.
KORKUTARAK AYAKTA KALMAK MÜMKÜN DEĞİLDİR. Tarih, bunu bir kez daha kanıtlamaya hazır.
Doğukan AŞKIN