ALMA MAZLUMUN AHINI, ÇIKAR AHESTE AHESTE!
HESAP KENDİSİNDEN ÇIKMADI AMA ÇOCUKLARINDAN ÇIKTI!!
DEĞER MİYDİ?
61 YIL İÇİN DÖKTÜĞÜN KANLARA, ÇALDIĞIN PARALARA, YAPTIĞIN ADALETSİZLİĞE DEĞER MİYDİ?
HAFIZ, ADINA LAYIK OLAMADIN!
BEŞAR DA BEŞER OLDU, ŞİMDİ DE ŞAŞAR OLDU!
Adalet, bir toplumun omurgasıdır. O omurga kırıldığında ne devlet ayakta kalır ne de milletin huzuru sağlanır. Tarih boyunca, fırsat eline geçtiğinde kendisini ilah edenlerin sonu hep aynı olmuştur: HÜSRAN. Güç zehirlenmesine kapılan, adaleti unutup zulme sapanların hikâyeleri tarihin tozlu sayfalarında ibret dolu örnekler olarak duruyor.
Bugün gücü elinde tutanların sergilediği tablo çok tanıdık. Halkın güveniyle oturdukları koltukları, vatandaşı korkutarak, sindirerek ve adaletsiz kararlarla korumaya çalışıyorlar. Unutulan bir gerçek var: MAZLUMUN AHI, SESSİZCE YÜKSELİR AMA YANKISI YERİ GÖĞÜ İNLETİR!
Gücün verdiği sarhoşlukla, adaleti unutanlar, bir gün aynı ADALET TERAZİSİNE ÇIKARILIRLAR. Kendi vatandaşını korkutan, emeğini hiçe sayan, hakkını çalanlar, o koltukların kalıcı olmadığını anlamak zorundadır.
MİLLET, AÇLIKLA TERBİYE EDİLİYOR, KORKUYLA YÖNETİLİYOR. Yıllardır bu sahneyi izliyoruz: ADALETİ SAĞLAMASI GEREKENLER, ADALETSİZLİĞİ KENDİLERİNE KALKAN YAPIYOR. Halka hizmet için var olanlar, o koltukları hizmetten çok saltanata dönüştürüyor. Ancak bilsinler ki:
MAZLUMUN DUASI, ZALİMİN KORKULU RÜYASIDIR.
Milletin suskunluğu, çaresizliği değildir. Halkın sabrı sınandıkça, bu sessizlik bir gün öyle bir yankılanacak ki zulmün saraylarını yerle bir edecek.
O gün geldiğinde, halkı korkutanların kendi korkularıyla yüzleştiğini göreceğiz. Çünkü tarih her zaman gösterdi:
“ALMA MAZLUMUN AHINI, ÇIKAR AHESTE AHESTE.”
Mazlumun duası, zalimin korkulu rüyasıdır.
Saygıyla,
ÇETİN AY