Bir ülkenin ekonomisini ayakta tutan en kritik unsur güvendir.
Güven yoksa, ne içerde ne de dışarıda ekonomik kalkınmadan söz edilebilir. Ancak güvenin sağlanması, sadece rakamlarla değil, adalete ve fikir özgürlüğüne duyulan inançla mümkündür. Bu iki temel unsurun yokluğunda, ekonomi çökmeye mahkûmdur..!
Adaletin olmadığı, fikirlerin baskılandığı bir ülkede güven inşa edilemez. Güvenin olmadığı yerde ise sermaye durmaz. Yatırımcılar belirsizlikten kaçar, vatandaşlar kendi ekonomilerine sırt çevirir. Böyle bir ülkede ekonomi kendi yağında kavrulmaya çalışır, ama er ya da geç bu yağ biter. Sonuç? İşsizlik, yoksulluk, beyin göçü ve dış dünyadan kopmuş bir toplum.
Yabancı yatırımcılar için güven bir ön koşuldur. Adalete ve hukukun üstünlüğüne inanç, paralarını emanet edecekleri ülkeyi seçerken en önemli kriterdir. Eğer bir ülkenin hukuk sistemi siyasi müdahalelerle zedelenmişse, fikir özgürlüğü yok edilmişse, yatırımcı oraya gelmez. Çünkü sermaye korkar; adaletsizliğin, belirsizliğin olduğu yere gitmez..!
Dahası, kendi vatandaşının bile geleceğine güvenmediği bir ülke, sosyal bir çöküşün eşiğine gelir. Beyin göçü hızlanır, üretim azalır, sermaye iç pazardan kaçar. Ekonomik kalkınma bir hayale dönüşür.
Net ve Kararlı
Adımlar Şart..!!!
Ekonomik toparlanma için yarım tedbirler veya günü kurtaran politikalar yetmez. Radikal değişim şarttır:
- Adaleti Tesis Edin: Hukukun üstünlüğü kırmızı çizgi olmalıdır. Yargı bağımsızlığı sağlanmadan hiçbir yatırımcı bu ülkeye güven duymaz. Adaleti zayıflatan her karar, ekonomiye saplanmış bir hançerdir.
- Fikir Özgürlüğünü Yeniden İnşa Edin: Baskı ve korkuyla yönetilen toplumlar yaratıcı olamaz. Fikirlerin özgürce ifade edilmediği bir ülkede ne inovasyon ne de kalkınma olur.
- Şeffaf Yönetim Kurun: Kamu kaynaklarının nasıl kullanıldığını saklayan bir yönetim, halkın ve yatırımcıların güvenini yitirir. Şeffaflık olmadan güven sağlanamaz.
- Uzun Vadeli Politikalara Geçin: Günlük çıkarlar yerine, toplumun ve ekonominin geleceğini planlayan politikalar oluşturulmalıdır. Kısa vadeli çıkar hesapları ekonomiyi bir bataklığa sürükler.
“Güven kaybolursa, ekonomi çöker; geriye sadece yoksulluğun ve çaresizliğin enkazı kalır.”
Çetin AY
Bir ülke güveni kaybederse, ekonomisi de geleceği de kaybolur. Güven, adaletle ve özgürlükle inşa edilir. Bu ikisi olmadan, hiçbir ekonomik plan işe yaramaz.
Kendi iç dinamiklerini görmezden gelen, vatandaşına ve yatırımcısına güven vermeyen bir ülke, kendi mezarını kazar. Şimdi adaletin ve fikir özgürlüğünün önünü açarak güveni yeniden inşa etme zamanı. Geç kalınırsa, bedel ağır olacaktır.
Saygılarımla
Yüce milletimizi selamlıyorum.
Çetin AY
Uluslararası iş insanı