HER ŞEY SADIK KALDI..! BİR TEK İNSAN SÖZÜNÜ BOZDU..!
BEŞ ELEMENTİN VE CANLILARIN SADAKATİ, İNSANIN İHANETİ
Dünyada beş temel element vardır: ateş, su, toprak, hava ve metal.
Bu elementler, yaratıldıkları andan itibaren varoluş görevlerine sadakatle bağlı kalmıştır.
- Ateş yakar ama görevini terk etmez.
- Su taşır ama düzeni bozmaz.
- Toprak yaşamı üzerinde taşır; hava nefes verir; metal gücü simgeler.
Ne yalan söylediler, ne ihanet ettiler, ne de kendi doğalarına sırt çevirdiler.
DOĞANIN SADAKATİNE KARŞI İNSANIN İHANETİ
Hayvanlar da doğanın dengesine sadakatle hizmet eder.
Her biri ekosistemin bir parçası olarak, varoluş amaçlarına uygun yaşar.
- Ne düzeni bozarlar,
- Ne de doğalarına ihanet ederler.
Ancak insan, bu kozmik düzenin uyumundan kopmuş tek varlıktır.
Elementler ve hayvanlar sadıktır; insan ise hain.
KAYBEDEN VARLIK
- Ateşin yıkıcı olduğu doğrudur, ama sadakati de tartışılmazdır.
Ateş, doğasına uygun şekilde hareket eder ve kimseyi kandırmaz. - İnsan ise yıkıcılığına yalan katar, manipülasyonla süsler ve kendi ihanetini bile haklı göstermeye çalışır.
İnsan vs. Elementler ve Hayvanlar
- Su taşıyıcıdır; insan ise bozguncudur.
- Toprak üretir; insan tüketir ve tükettiği şeyin kökünü kurutur.
- Hava yaşam verir; insan o yaşamı gasp eder.
- Metal sağlamdır; insan onu savaş silahına dönüştürür.
- Hayvanlar doğalarına sadıktır; insan ise doğayı tahrip eder.
Evrenin hiçbir unsuru isyan etmezken, insan isyan etmiştir.
Ona bahşedilen bilinç bir lütuf değil, yıkım aracı haline gelmiştir.
“Ateş, su, toprak ve hava sadakatiyle var olurken, insan ihanetle yok olmayı seçti.”
Çetin Ay
İHANETİN FELAKETİ
Yaratılış amacını unutan insan, düşmanını dışarıda ararken asıl düşmanın kendi içinde olduğunu görememiştir.
Yeryüzündeki hiçbir element ve hayvan görevini terk etmezken, insan kendi sonunu elleriyle yazan bir varlığa dönüşmüştür.
İNSAN: İHANETİN VÜCUT BULMUŞ HÂLİ
İnsan, yeryüzünde ayakta kalma hakkını çoktan kaybetmiştir.
Elementler ve hayvanlar görevlerine sadık kalırken, insan ihanetin vücut bulmuş hâli olmuştur.
Bu, bir felaketin başlangıcı değil; insanın kendi elleriyle yazdığı sonun ta kendisidir.
SAYGIYLA,
ÇETİN AY