40 dereden su getiriyorlar ama 40.000 TL’yi vermiyorlar..!
Vatandaş ucuz ekmek bulma derdinde market market dolaşıyor…!!
Türkiye’de asgari ücret, her yıl büyük tartışmalar eşliğinde belirleniyor. Ancak asıl soru şu: Asgari ücret gerçekten insanca yaşamaya yetiyor mu? Bugün çalışan bir işçinin aldığı maaş, en temel ihtiyaçlarını bile karşılamaktan uzak. Ekonomi uzmanları ve sendikalar, insanca bir yaşam için asgari ücretin en az 40.000 TL olması gerektiğini söylüyor. Bu rakam kulağa yüksek mi geliyor? Hayır. Çünkü gerçek hayat, hesap kitaplardan daha acımasız.
Vatandaş, ekmek için market market dolaşırken, adaletin kırıntısı bile bulunmuyor..!
Bugünkü ekonomik tabloda, 17.002 TL olan asgari ücret, sadece kâğıt üzerinde yeterli görünüyor. Kiralar 15.000 TL’ye dayandı, gıda fiyatları sürekli artıyor, faturalar peş peşe geliyor. Asgari ücretle geçinen bir işçi, sabah işe gidip akşam eve geldiğinde sadece yaşamını sürdürebiliyor. Ne kültürel bir etkinliğe katılabiliyor, ne çocuklarına iyi bir eğitim sağlayabiliyor, ne de geleceğe umutla bakabiliyor.
Bir asgari ücretli, bugün karnını doyururken yarın ne yiyeceğini düşünüyor. İnsan gibi yaşamak; sadece hayatta kalmak değil, hayatı anlamlı kılacak bir refaha sahip olmaktır. İşte bu noktada 40.000 TL sınırı, bir lüks değil, insanca yaşam hakkının başlangıcıdır.
Emekli Olduğun Günde de Yoksulluk
Bugünün asgari ücretlisi, yarının yoksul emeklisi oluyor. Düşük primler ve hesaplamalar, emekli maaşını sefalet seviyesine çekiyor. Emekli maaşları, bir nebze nefes almayı bile sağlamıyor. Oysa bir ülkede çalışmak, geleceği garanti altına almak demektir. İnsanca çalışıp insanca emekli olmak, her çalışanın hakkıdır.
“Bütçe Yok” Diyenlere Sorular
Ekonomiyi yönetenler, asgari ücretin artırılamayacağını bütçe dengesiyle açıklıyor. Oysa sorun bütçenin yetersizliği değil, kaynakların adaletsiz dağıtımıdır. Lüks harcamalar, yandaş ihaleler, gereksiz projelere akıtılan paralar ortadayken, işçinin hakkını vermemek bir tercihtir. Hükümet, halkı için var. Hükümetin önceliği, işçinin, emeklinin, dar gelirlinin yanında durmak olmalıdır.
40.000 TL Bir Hayal mi?
Bugünkü koşullarda 40.000 TL asgari ücret, sadece hayatın en temel ihtiyaçlarını karşılamak için gereken rakamdır. Bu, bir lüks değil, insan onuruna yakışır bir yaşamdır. Ekonomik planlamaların merkezine işçinin refahı konulmadıkça, ne büyümeden bahsedebiliriz ne de adaletten.
Bir ülkenin ekonomisi, zenginlerin şatafatıyla değil, çalışanlarının mutluluğu ve refahıyla ölçülür. İnsan gibi yaşamak bir hayal değil, haktır. Ve bu hakkın teminatı, adil bir asgari ücretle başlar. Eğer bugün susarsak, yarın insanca yaşam talebi de bir hayale dönüşür.
Saygılarımla
Alim TÜLEK