KÜÇÜK DOKUNUŞLARIN BÜYÜK YANKISI
ÇETİN AY’IN KÖŞESİ
Hayatta öyle anlar vardır ki, fark edilmez ama bir eylem, bir söz ya da bir bakış, bir insanın dünyasında her şeyi değiştirebilir. Çoğu zaman bu anları küçümseriz, önemsiz görürüz. Oysa bir başkası için bu küçük hareket, hayatının yönünü belirleyen bir dönüm noktası olabilir. Hayata dokunmanın anlamı burada yatar: Görünürde küçük ama etkisi devasa olan bir çaba. Bu nedenle, hiçbir eylem aslında küçük değildir.
Bir insanın ya da canlının hayatına dokunduğumuzda, yalnızca onun bugünü üzerinde değil, tüm yaşamı boyunca karşılaşacağı insanlara da dolaylı olarak bir etki bırakırız. Tıpkı bir taşın suya düşmesiyle yayılan dalgalar gibi, bizden çıkan her etki genişleyerek başka hayatlara ulaşır. Bu etki zincirinde ilk halka biziz, ancak zincirin nereye kadar uzandığını görmek mümkün değildir. İşte bu, hayatta aldığımız her kararın ne denli önemli olduğunu gösterir.
HANGİ HALKAYI YARATIYORSUNUZ?
Her gün, her an, hayatımızda yeni halkalar yaratıyoruz. İyilik mi, kötülük mü yayıyoruz? Gülümsemeyle karşıladığımız bir yüz, umut ışığı mı yakıyor, yoksa söndürdüğümüz bir moral mi bırakıyor? Bu soruları kendimize sormadan geçirilen bir yaşam, yalnızca eylemlerin etkisiz olduğu yanılsamasını doğurur. Ama gerçek şu ki: Hayatta hiçbir eylem önemsiz değildir.
“Kalemin dokunduğu yerde sadece kelimeler değil, görünmez geleceğin tohumları filizlenir.” (Çetin Ay)
Birinin yüzünde beliren bir gülümseme, sizin samimi bir sözünüzle başlamış olabilir. Ya da bir insanın kendine güvenini kaybetmesi, sizin farkında olmadan söylediğiniz bir olumsuz sözle tetiklenmiş olabilir. Kendi enerjimizin gücünü anlamadan attığımız her adım, hayatları değiştirme potansiyeline sahiptir. Bu nedenle, hayatımıza giren her insana nasıl dokunduğumuzu sorgulamak, daha anlamlı bir yaşamın anahtarıdır.
HİÇBİR ŞEY KÜÇÜK DEĞİLDİR
Bir iyilik, karşılıksız bir yardım ya da içten bir destek; bunlar sadece küçük birer an gibi görünse de sonuçları büyüktür. Belki yaptığınız bir iyilik, yıllar sonra başka bir hayatın kurtarıcısı olacak. Belki de sizin yaydığınız ışık, hiç tanımadığınız bir insana umut olacak. İşte bu, insanlığın görünmeyen ama en güçlü bağıdır.
Büyük değişimler, genellikle küçük bir adımla başlar. Örneğin, Rosa Parks’ın otobüste verdiği basit ama kararlı bir tepki, bir ulusun kaderini değiştirdi. Gandhi’nin şiddetsiz direnişi, milyonlarca insana ilham verdi. Bugün dünyada gördüğümüz birçok büyük dönüşüm, bir bireyin attığı küçük bir adımla başladı.
HERKESİN DOKUNUŞU EŞSİZDİR
Herkesin hayatı, yalnızca kendine özgü bir iz taşır. Sizin enerjiniz, sizin niyetiniz ve sizin dokunuşunuz, bu dünyada bir başkasınınkine benzemez. Bu nedenle, hiçbir eyleminizin önemsiz olduğunu düşünmeyin. Kendi ışığınız ne kadar parlarsa, etrafınıza yayacağınız ışık da o kadar güçlü olur.
Belki de hayatın en büyük sırrı şudur: Hiçbir şey küçük değil, hiçbir insan önemsiz değil ve hiçbir dokunuş sessiz kalmaz. Haydi, zincirin ilk halkasını oluşturalım ve bu dünyayı iyilikle, umutla, sevgiyle şekillendirelim. Çünkü bu dünya, hepimizin yarattığı yankılarla değişiyor.
ÇETİN AY