KORKAK TOPLUMDAN..! AHLAKLI MİLLET ÇIKMAZ..‼️
Toplumların inşasında ve milletlerin yükselişinde ahlak en önemli unsurdur. Ancak ahlak, kendiliğinden var olan bir olgu değildir; onun oluşması, beslenmesi ve korunması gerekir. Bu süreçte ahlakın hammaddesi olan cesaret ve adalet, bireyin ve toplumun vicdanına yön veren temel unsurlar olarak karşımıza çıkar.
KORKAK TOPLUMDAN AHLAKLI MİLLET ÇIKMAZ;
ÇÜNKÜ AHLAK, BEDEL İSTER.
– ÇETİN AY
KORKAK TOPLUMDAN AHLAKLI MİLLET ÇIKMAZ
Korkak toplum, ahlakı taşıyamaz; çünkü ahlak, çoğu zaman zorluklara karşı direnç göstermeyi, haksızlığa karşı durmayı ve hakikati savunmayı gerektirir. Korkak bireyler ve toplumlar, doğruları bildikleri hâlde susar, adaletsizliğe şahit oldukları hâlde göz yumar. Bu da ahlakın sadece sözde bir kavram hâline gelmesine yol açar. Cesaret, bireyin ve toplumun ahlaki değerlerini savunmasını mümkün kılar ve onları erdemli bir yaşam sürmeye teşvik eder.
AHLAKIN HAMMADDESİ CESARETTİR
Ahlakın hammaddesi cesarettir, çünkü birey ancak cesur olduğunda kendi değerlerine sadık kalabilir. Hakikat karşısında susmamak, yanlış olana karşı dik durmak ve doğruluktan sapmamak cesaret gerektirir.
Tarih boyunca büyük milletler ve liderler, yalnızca ahlaki cesarete sahip oldukları için yükselmiş, korkaklaşan toplumlar ise çöküşe sürüklenmiştir. Korku ile şekillenen bir ahlak anlayışı, ilk darbede yıkılmaya mahkûmdur.
AHLAKIN HAMMADDESİ ADALETTİR
Ancak cesaret tek başına yeterli değildir; ahlakın hammaddesi adalettir. Adalet olmadan ahlak, keyfi ve öznel bir yapıya bürünerek bireysel çıkarların gölgesinde kaybolur. Adalet, toplumun tüm bireylerine eşit mesafede durmayı, hak edene hakkını vermeyi ve güçlüyle zayıf arasında denge kurmayı gerektirir.
Bir toplum adalet duygusunu kaybettiğinde, ahlaki değerler de hızla aşınır.
ADALETİN TEMELİ VİCDANDIR
Adaletin temeli vicdandır. Vicdan, bireyin iç sesi, doğruluğun ve yanlışın terazisidir. Yasal çerçeveler belirlenmiş kuralları sunabilir, ancak gerçek adalet ancak vicdanla birleştiğinde anlam kazanır.
Vicdanı olmayan bir adalet mekanizması, sadece baskı aracı hâline gelir ve insanları ahlaktan uzaklaştırır.
VİCDANIN PUSULASI HAKİKATTİR
Vicdanın pusulası hakikattir. Hakikati aramak ve ona bağlı kalmak, bireyin ve toplumun kendine karşı sorumluluğunun bir gereğidir.
Hakikati göremeyen, zulme ortak olur.
Çünkü zulüm, sadece uygulayanın değil, ona sessiz kalanların da omuzlarında yükselir.
ZULME SESSİZ KALAN, AHLAKI YOK SAYAR
Bir toplumda adaletsizlik ve haksızlık yaygınlaştığında, buna karşı çıkan cesur sesler susturulduğunda ahlak yavaş yavaş erozyona uğrar.
Bu noktada, bireylerin ve toplumların cesarete, adalete ve vicdana olan bağlılıkları gerçek bir sınavdan geçer.
AHLAKI OLMAYANIN GÜCÜ OLSA DA HÜKMÜ OLMAZ
Ahlakı olmayanın gücü olsa da hükmü olmaz.
Güç, ahlaki değerlerden yoksun olduğunda yalnızca baskıya ve korkuya dayanır. Ancak zamanla bu güç zayıflar, çünkü ahlakın olmadığı yerde güven de olmaz.
Bir toplumun veya milletin uzun vadede varlığını sürdürebilmesi, ancak adalet, cesaret ve vicdan ile mümkündür.
HÜKMÜ OLMAYANIN VARLIĞI, GÖLGEDEN İBARETTİR
Hükmü olmayanın varlığı, gölgeden ibarettir.
Eğer bir toplum veya millet, ahlaki değerlerini kaybetmişse, varlığı sadece bir yanılsamadan ibaret olur.
Gölgeler, ışığın varlığına bağlıdır; ancak ışık söndüğünde gölge de kaybolur.
Bu nedenle, birey ve toplum olarak varoluşumuzu anlamlandırmanın tek yolu, ahlakı cesaret ve adaletle harmanlayarak yaşatmaktır.
Tarih boyunca büyük milletler, ahlaki değerlerini korudukları sürece yükselmiş, bu değerlerden uzaklaştıklarında ise çöküşe sürüklenmişlerdir.
Cesaret, adalet, vicdan ve hakikat; ahlakı inşa eden ve sürdüren temel taşlardır.
Bireyler ve toplumlar, bu değerlere sahip çıktıkları sürece güçlü ve onurlu bir millet olarak varlıklarını sürdürebilirler.
SAYGIYLA,
ÇETİN AY
“23 ŞUBAT ALMANYA SEÇİMLERİNDE AHLAKLI, CESARETLİ VE ŞEREFLİ ALMAN MİLLETİNE SEVGİYLE VE SAYGIYLA SELAMLARIMI İLETİYOR, BAŞARILAR DİLİYORUM.“
ÇETİN AY