DMT… MİKROTÜBÜLLER VE RUH: İNSANLIĞIN BÜYÜK SIRRI ‼️
Ruh… İnsanın varlığını ve anlamını sorguladığı en derin kavramlardan biri.
Yüzyıllardır ruh, İslam inancı da dahil olmak üzere birçok farklı perspektiften ele alınmıştır.
Kur’an-ı Kerim’de ruh hakkında şöyle buyrulur:
“Sana ruhtan soruyorlar. De ki: Ruh Rabbimin emrindendir. Size ilimden ancak az bir şey verilmiştir.”
(İsra Suresi, 85)
Bu ayet, ruhun tam anlamıyla kavranamayacak bir ilahi sır olduğunu açıkça ortaya koyuyor.
Ancak modern bilim, bu konuda farklı teorilerle yeni bakış açıları sunmaya çalışıyor: DMT ve mikrotübüller gibi.
DMT RUHUN KAPISI MI..?
DMT, yani dimetiltriptamin, doğada bulunan ve insan beyninde de üretildiği düşünülen güçlü bir kimyasal.
Bilimsel çalışmalarda, özellikle ölüm anında veya derin meditasyon hâlinde beyinde salgılandığı öne sürülüyor.
DMT, kullanıcılarına bedenlerinden ayrılma, farklı bir gerçeklikte bulunma ya da evrenle birleşme gibi hisler yaşatabiliyor.
Bu nedenle bazıları ona “ruh hormonu” diyor.
Peki, DMT ruhu anlamamıza gerçekten yardımcı olabilir mi?
İslam inancı çerçevesinde baktığımızda, bu mümkün görünmüyor.
Zira Kur’an-ı Kerim’de ruhun, insan aklının sınırlarının ötesinde bir varlık olduğu ifade edilir.
İnsan, bu dünyada ruhu tamamen anlamaya muktedir değildir.
Dolayısıyla DMT’nin neden olduğu deneyimler, ruhun hakikatine değil, belki de beynimizin sınırlı algılarına işaret ediyor olabilir.
DMT HANGİ BİTKİLERDE BULUNUR VE NASIL TÜKETİLİR?
DMT, doğada birçok bitkide bulunur.
Özellikle Güney Amerika’da, bu bitkiler ruhsal deneyimler yaşamak için kullanılır.
Ancak İslam perspektifinden bakıldığında, bu tür maddelerin kullanımı haramdır.
Çünkü bu bitkiler, kişinin akıl sağlığını etkileyerek iradesini zayıflatır ve zihni yanıltıcı hayallere sürükler.
İslam, insanın aklını ve bedenini korumasını emreder.
İşte DMT içeren bazı bitkiler:
🔹 Mimosa Hostilis (Jurema)
➤ Kullanımı: Genellikle şamanik ritüellerde çay veya tütsü olarak tüketilir.
🔹 Psychotria Viridis
➤ Kullanımı: Ayahuasca çayı gibi karışımlarda yer alır.
🔹 Acacia Türleri
➤ Kullanımı: Çay veya tütsü şeklinde tüketilir.
🔹 Chacruna
➤ Kullanımı: Şamanların transa geçmek için kullandığı bitkilerden biridir.
⚠️ DİKKAT!
İslam’da bu tür maddelerin kullanımı, kişinin bedenine ve aklına zarar verme ihtimali olduğu için kesinlikle caiz değildir.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.), “Sarhoş eden her şey haramdır.”
(Buhari, Eşribe, 4)
Bu tür maddelerin sebep olduğu deneyimler, ruhsal bir aydınlanmadan ziyade, insanın gerçeklerden kopmasına neden olabilir.
MİKROTÜBÜLLER: RUHUN MEKÂNI MI?
Bilim insanları, ruh ve bilinç arasındaki ilişkiyi anlamak için mikrotübüller üzerine teoriler geliştirmiştir.
🔬 Nobel ödüllü fizikçi Roger Penrose ve anestezi uzmanı Stuart Hameroff, beynin mikrotübüllerinde kuantum düzeyinde bilgi işlendiğini ve bilincin bu yapılarla bağlantılı olduğunu öne sürer.
Ancak İslam inancına göre, ruh biyolojik bir yapıya indirgenemez.
Ruh, Allah’ın bir emridir ve beyin ya da mikrotübüller gibi fiziksel yapılarla sınırlandırılamaz.
İSLAM PERSPEKTİFİNDE RUH
İslam’da ruh, Allah tarafından insana üflenen ilahi bir özdür.
Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyrulur:
“Sonra onu düzenleyip bir biçime soktu ve ona ruhumdan üfledim.”
(Sad Suresi, 72)
Ruh, insanın varoluşunun en temel unsurlarından biridir.
Ancak bu ruhun mahiyeti, Allah’ın ilmi dâhilindedir ve insan aklı bunu tam anlamıyla kavrayamaz.
DMT veya mikrotübüller gibi teoriler, ruhu anlamaya yönelik bilimsel çabalar olsa da,
İslam’a göre ruh, maddi bir varlık değildir.
Bu nedenle bilim, ruhun hakikatine ulaşamaz; yalnızca ruhun bedenle olan ilişkisini araştırabilir.
SONUÇ: RUH BİLİMLE AÇIKLANABİLİR Mİ?
DMT ve mikrotübüller, ruhun gizemini anlamaya yönelik modern girişimlerdir.
Ancak İslam inancı, ruhun Allah’ın ilahi bir sırrı olduğunu vurgular.
Ruh, bilimsel yöntemlerle açıklanamayacak kadar derin ve kutsal bir konudur.
İnsan olarak görevimiz, ruhun mahiyetini çözmek değil, onu Allah’ın emaneti olarak görüp korumaktır.
Belki de bu konuda en doğru yaklaşım şu ayette saklıdır:
“Biz insana şah damarından daha yakınız.”
(Kaf Suresi, 16)
RUH VE İNSANLIK: SONSUZ BİR ARAYIŞ
Ruhun sırrını anlamak, insanın asırlardır süren arayışıdır.
Ancak bu arayış, bizi Rabbimize daha da yakınlaştıran bir vesiledir.
Çünkü ruhu anlamaya çalışmak, aslında Yaradan’ın büyüklüğünü ve kudretini idrak etmeye çalışmaktır.
Saygıyla,
ÇETİN AY
DÜSSELDORF